4 Nisan 2013 Perşembe

9. ÜKG Blog Turu: TATLI BELA - JAMIE MCGUIRE | Yorum + Alıntılar



BLOG TUR MENÜ

Sevgili Kitap'ta Tatlı Bela için hazırladığım kitap yorumu ve kitaptan seçtiğim birbirinden güzel alıntıların yanı sıra bir de film önerim var sizlere. Turun bugünkü diğer durağı Kitab-ı Sevda'da ise kitabın ön okumasını bulabilir, Merve'nin kitap için hazırladığı eğlenceli mi eğlenceli yazısını okuyabilirsiniz. Tur programımızın geri kalanına da aşağıdan göz atabilirsiniz:


04.04 | Kitab-ı Sevda - Ön Okuma + Tatlı Bela Öncesi, Sonrası ve O An
05.04 | Kağıt Kız - Kitap Yorumu + Bad Boy Olmanın Altın Kuralları
05.04 | Kitap Esintisi - Kitap Yorumu
06.04 | Yorumbaz - Kitap Yorumu + Buradan Bir Bad Boy Geçti!
06.04 | Kitap Hayvanı'nın Günlüğü - Kitap Yorumu + Soundtrack
07.04 | Zimlicious - Yazar ile Röportaj
07.04 | Romancekolik - Kitap Yorumu





KİTAP KÜNYESİ




Güzel Serisi / Beautiful Series #1
Yazar: Jamie McGuire
Yayınevi: Yabancı
Çevirmen: Boran Evren
Tür: Yeni Yetişkin, Romantik-Aşk, Çağdaş Roman
Yayın Tarihi: Nisan 2013
Sayfa Sayısı: 424
Goodreads Puanı: 4.25/5 (104,676 oylama)
Goodreads || İlknokta || Kitapyurdu || D&R || OkuOku

ARKA KAPAK

Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor.

İyi kız ve kötü çocuk… Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?

Tatlı Bela sadece bir “bestseller” değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.

YURTDIŞI KAPAKLARI





YORUMUM


     ÜKG kızları arasında bu kitap için en heyecanlı olan bendim sanırım. Kitabın haklarının alınması haberi, tur programımıza eklenmesi, kitabın ilk nüshasının elimize geçmesi, okuma süreci, tur hazırlıkları... Tüm bu süre çok zevkli geçti. Bu tur çok başka oldu benim için. Tek sorun kısıtlı zamanım olması, yoksa kitap için çok daha farklı bir yazı hazırlamaktı baştaki niyetim. Olmadı bu sefer de yine alıntı yaptım. Ama alıntı yapmayı, sevdiğim cümleleri, kelimeleri seçip sizlerle paylaşmayı seviyorum. Yani sırf bir şey yapmış olmak için yapmıyorum, hiçbirimiz yapmıyoruz bunu. Tur sürecinde bizleri izleme şansınız olsa ne kadar üzerine düştüğümüzü, ne kadar titiz çalıştığımızı görürdünüz. Neden konu buraya geldi ben de bilmiyorum. Daha fazla uzatmadan yoruma geçeyim.

     Uzun zamandan sonra ilk defa büyük umutlarla başladığım bir kitap beni yüzüstü düşürmemeyi başardı! Tatlı Bela, en az beklediğim kadar heyecanlı, sürükleyici, yaramaz ve çok tatlı bir kitaptı. Bundaki en önemli rol baş karakter Travis'e ait elbette. Bir karakteri bağrıma bastım mı geriye kalanları hiçbir şekilde umursamıyorum. Bakın, burada dövmelerinden, kaslarından ya da gereğinden fazla yakışıklı olmasından falan bahsetmiyorum. Tamam kabul ediyorum ki bu ek paketle de gayet etkileyici biri ama benim Travis'deki en sevdiğim şey aşkın ona çok ama çok yakışıyor olması. Okuyun, görün! Travis kişiliği ve tavırlarıyla aklımdan bir süre daha çıkmayacağa benziyor. Ve hanımlar! Şimdiden uyarayım sizi: Kalp rahatsızlığınız varsa veya depresyondaysanız ya da ne bileyim sevgilinizden falan yeni ayrıldıysanız iyi düşünün, dikkatli okuyun zira Travis fena çarpıyor.

Hayalimdeki Travis ve Abby. Matt Lanter <33

     Bu 'Travis'e Tutulma Vakası'ndan sonra gelelim kitabın hikâyesine. -Spoiler vermeyeceğim merak etmeyin, rahatlıkla okuyabilirsiniz.- Sorunsuz karakter olur mu? Olmaz. Bu kitapta da var elbette, hatta iki baş karakter geçmişlerinde belli şeyler yaşamış geçirmişler. Biri geçmişinden kaçmak, hayatında temiz bir sayfa açmak üzere başka bir kasabaya taşınır. Bu da beraberinde yeni okul ve arkadaşları getirir. Diğeri de yine geçmişinde bir travma yaşamıştır. Bu yüzden biraz asi, çapkın ve agresif olması gayet doğal karşılanır. Sonra kader bunları karşılaştırır. Hem de nasıl karşılaşma. İlk görüş. İlk temas. İlk cümleler. Biraz kanlıydı ama ilginçti kabul ediyorum. :D Neyse, ilk görüşte aşk diyelim tek taraflı da olsa. Kız kaçar erkek kovalar misali eğlenceli bölümler okuyoruz başlarda. Sonra arkadaşlık evresine geçiyoruz ama normal şartların dışında ilginç bir arkadaşlık bu. Sonra da... Sonrasını anlatmasam? Spoiler olacak yoksa. Kısacası bir nevi 'roller coaster' etkisi var tüm kitap boyunca. Her şey rayına oturdu ama heyecan bitti derken hop tepetakla yine başa dönüyorsunuz. Gıcık olabiliyorsunuz bu duruma ama aslında zevkli de. En önemlisi de bu, kitabın oldukça akıcı olmasını sağlıyor. Sıkılmadan okuyorsunuz. 424 sayfalık bu kitaba doyamıyorsunuz, yetmiyor.

     Travis ve Abby. Adı a ile başlayan "şahsiyeti" ben sevmedim, sevemedim. Çok gıcık bir karakter. Travis tüm kitap boyunca nasıl çekti onu hiç anlamadım. Daha iyilerini hak ediyor halbuki. Kitabı okuyanların da Abby'yi çokça çekiştireceklerinden eminim. Hatta anti-fan grubu falan görürsem hiç şaşırmam.

     Kitap ile ilgili söyleyecek çok şeyim var ama yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum. Yazının devamında yüzünüzde tebessüm oluşturacak, içinizi kıpır kıpır edecek birbirinden güzel alıntılar paylaştım. Onlara göz atarak kitap hakkında biraz daha fikir edinebilirsiniz. Yine de ben yerinizde olsaydım hiç düşünmeden alırdım Tatlı Bela'yı. Seveceğinizin bir garantisini veremem tabii. Ya çok seveceksiniz ya da hiç. Yine de Travis ile tanışmaya değer...



VEEE ALINTI ŞÖLENİ!


     Kulağıma "İyi geceler Güvercin," diye fısıldadı. Yanağımda hissettiğim nane kokulu soluğu tenimin her santimindeki tüyleri diken diken ediyordu. Tanrıya şükürler olsun oda karanlıktı da utançtan kıpkırmızı kesildiğimi göremiyordu.
"Sen de mi burada uyuyacaksın?"
"Yani evet. Bu benim yatağım."
"Biliyorum, ama ben..."
Travis sırıtıp başını salladı. "Bana güvenmiyor musun? Yemin ederim çok uslu olacağım," derken izci sözüyle uzaktan yakından ilgisi olmayan birkaç parmağını kaldırdı.
     Şişemi onunkiyle tokuşturup "Standardı olmayan bir adamın yatmak istemediği tek kız olmanın şerefine," dedim.
     Birayı ağzımdan çekip, "Sen ciddi misin?" dedi. Yanıt vermeyince bana doğru eğildi. "Her şeyden önce... standartlarım var. Hiç çirkin bir kadınla beraber olmadım. Hem de hiç. İkincisi, seninle yatmak istedim. Seni koltuğuma atmanın elli farklı yolunu düşündüm ama bir şey yapmadım çünkü artık sana o gözle bakmıyorum. Seni çekici bulmadığımdan değil, senin daha iyisini hak ettiğini düşündüğüm için.
     "Senin için fazla iyi olduğumu mu düşünüyorsun?"
     "Dünyada senin için yeterince iyi bir erkek olduğunu düşünmüyorum."
Travis arkasını dönüp "İyi geceler, Güvercin," dedi.
Yerimde duramıyordum, henüz uyumaya hazır değildim. Eğilip çenemi omzuna koyarak "Trav?" dedim.
"Evet?"
"Sarhoş olduğumun farkındayım ve az önce bunun üstüne feci bir kavga ettik, ama..."
Travis hâlâ arkası bana dönük, "Bu gece seninle seks yapmayacağım, onun için istemekten vazgeç," dedi.
"Ne? Hayır!" diye bağırdım.
Travis gülüp döndü, bana bakarken gözlerinde yumuşak bir ifade vardı. "Ne var Güvercin?"
İçimi çektim. "Bu var," dedim, başımı göğsüne yasladım ve kollarımı açıp onu kavrayarak ona mümkün olduğu kadar sıkı sarıldım.
Kasılıp ellerini kaldırdı, sanki nasıl tepki vereceğimi bilemiyormuş gibiydi. "Sen sarhoşsun."
"Biliyorum."
Bir elini gevşetip sırtıma koydu ve diğerini ıslak saçlarıma; sonra da dudaklarını alnıma bastırdı. "Hayatımda tanıdığım en kafa karıştırıcı kadınsın."
"Seni öptü mü?"
Dudaklarımı dudaklarıma bastırdım ve başımı salladım. "Gerçekten de yumuşak dudakları var."
Travis irkildi. "Dudaklarının nasıl olduğunu duymak istemiyorum."
"İnan bana önemli bir şey. İlk öpücüklerde hep endişeli olurum ama bu seferki o kadar kötü değildi."
"Öpüşmek seni endişelendiriyor mu?" dedi gülerek, söylediklerimi komik bulmuştu.
"Sadece ilk öpücükler. Onlardan nefret ediyorum."
"Eğer Parker Hayes'i öpmek zorunda olsaydım ben de nefret ederdim."
     Hışımla odayı aşıp birkaç santim ötemde durdu. Elleri yanaklarıma dokundu, bakışlarıyla yüzümü tararken solukları hızlandı. "Biz ne yapıyoruz Güvercin?"
     Gözlerimi kemerine diktim, sonra yukarıya, karnındaki kaslara ve dövmelere, oradan da göğsüne geçtim, nihayet bakışlarımı sımsıcak, kahverengi göz bebeklerinde sabitledim. "Sen söyle."
"Şu anda yüzünde olan gülümseme için her şeyi yapardım."
"Neredeyse her gece senin uyumanı seyrediyorum. Öyle huzurlu oluyorsun ki. Bende öyle bir huzur yok. İçimde her zaman kaynayan bir kazan gibi öfke, hiddet var - senin uyumanı izlediğim zamanlar hariç."
"Bana güveniyor musun Güvercin?"
"Evet, niye ki?"
"Buraya gel," deyip beni kendine çekti. Başımı göğsüne koymadan önce bir iki saniye kasıldım. Neler geçiyor olursa olsun yanında olmama ihtiyacı vardı ve istesem de itiraz edemezdim. Onun yanında yatmanın doğru olduğunu hissediyordum.
"Nasıl bir baş belası olduğumu anlayıp beni özlemenin nasıl bir şey olduğunu unutacaksın."
"Amma da etkileyici bir ilk öpücüğün varmış."
"Senin son ilk öpücüğün."
"Senin için hissettiklerim... çılgınca."
"Bu akşam hâlâ bovling oynamaya gidecek miyiz?"
"Evet, tabii ki gidiyoruz! Ve senin canına okuyacağım!"
Gözlerimi kısıp ona baktım. "Hayır bu sefer olayacak. Yeni bir süper gücüm var."
Güldü. "Neymiş? Sert mi konuşacaksın?"
Eğilip bir defa boynunu öptüm, ardından dilimi kulağına kadar çıkartıp kulak memesini öptüm. Donup kaldı.
Kulağına, "Dikkat dağıtmak," diye fısıldadım.
Beni öldüreceksin Güvercin.
"Sen ölemezsin," dedim bütün yüzünü öpücüklere boğarak, "ölmek için fazla kötüsün."
"...Sen beni bulana kadar kayıp olduğumun farkında değildim. Yatağımda seninle geçirdiğim ilk geceye kadar yalnızlığın ne olduğunu bilmiyordum. Hayatımda doğru olan tek şey seninle olmak. Benim bekleyip durduğum şey sensin Güvercin."
Sıradışı olan sadece ben değildim ve o sadece o da değildi, birlikteyken olduğumuz şeydi.
"Geleceği düşündüğümde seni görüyorum."
"Benim yuvam sensin."
     "Artık bana ne yapacağımı söyleyemezsin Travis! Ben sana ait değilim!"
     Dönüp bana bakmasına kadar geçen saniyede yüz ifadesi öfkeye dönüşmüştü. Ayaklarını vura vura bana doğru geldi, ellerini yatağa koyup yüzüme eğildi.
     "PEKİ, AMA BEN SANA AİDİM!" Bağırırken boynundaki damarlar kabardılar ve öfkeli bakışlarına gözümü kırpmayı bile reddederek aynen karşılık verdim.
     Soluk soluğa dudaklarıma bakıp, "Ben sana aidim," diye fısıldadı...
"Eğer kollarımda olmak istiyorsan tek yapman gereken istemek..."
     Teni tenime değdiği anda kendimi güvende hissettim. Kollarındayken böylesine evde hissetmek bir zamanlar beni çok korkutmuştu ama o anda bu kadar korkunç bir şey deneyimledikten sonra kendimi bu kadar güvende hissedebildiğim için şükran doluydum. Birisinin yanında böyle hissedebilmemin tek bir anlamı olabilirdi.
     Ben ona aittim.


BİR HATTA İKİ TANE FİLM ÖNERİM VAR DESEM?


     Yazıyı hazırlamadan önce içerikle ilgili görsel araştırırken bir kaç gife rastlamıştım. -alıntılarda kullandıklarım- Hangi film olduğunu merak edip bir bakayım dedim ama oyuncuları ve konusunu falan beğenince sadece bakmakla kalmayıp, izledim. İspanyol bir yapım olması ve dilleri beni hiç rahatsız etmedi. Keyifle izledim. Başta tek film sanmıştım, hatta sonu saçma bitmişti. Sonradan araştırınca bir film daha olduğunu öğrendim ve hiç beklemeden onu da izledim. Müthişti tek kelimeyle. Tatlı Bela'ya bir çok açıdan benziyor. Zaten filmler de romandan uyarlamaymış. Filmi izlerken de Tatlı Bela'nın yazarı acaba bunlardan mı etkilenip yazmış kitabını diye düşünmedim değil. Çok benziyor, kesinlikle kitabı okuduktan sonra  izlemelisiniz. Ama dikkat! Sakın kitaptan önce izlemeyin, sonra kitabın büyüsü bozulmasın. ;)

Sırasıyla kitap/filmler;
- Tres metros sobre el cielo / Aşka Yükseliş
- Tengo ganas de ti / Seni İstiyorum


NOT: İlk film Aşka Yükseliş, geçtiğimiz hafta Göçebe ile aynı gün vizyona girdi. Hangi filme gitsem diye düşünenler için iyi bir tercih olabilir.


ÇEKİLİŞ

  • Tüm bloglardaki Rafflecopter uygulaması aynıdır. Tek bir blogtan giriş yapmanız yeterlidir.
  • Çekiliş bir hafta sürecek, 11 Nisan Perşembe günü sona erecek ve sonuçlar da aynı gün içinde açıklanacaktır.
  • Kazananlar 2 gün içerisinde bizlerle iletişime geçmezse hak bir sonraki kişiye geçecektir.
  • Aşağıdaki Rafflecopter aracılığı ile çekilişe katılıyorsunuz.
  • Rafflecopter'daki verilen tüm seçenekleri yerine getirmeniz şart değildir. Sadece kazanma şansınızı arttırırlar.
  • E-mailinizi kontrol edin, çekiliş sonunda size oradan ulaşacağız. İyi şanslar!

a Rafflecopter giveaway

VE SON OLARAK KİTABA VERDİĞİM PUAN



Her türlü desteklerinden dolayı YABANCI YAYINLARI'na bir kez daha teşekkürler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder