7 Mart 2013 Perşembe

İNCELEME: CAM ŞATO (THRONE OF GLASS) - SARAH J. MAAS





KİTAP KÜNYESİ





Cam Şato

Ait Olduğu Seri: Cam Şato / Throne of Glass #1
Yayınevi: DEX
Çevirmen: Deniz BAŞKAYA
Tür: YA, Fantastik, Gizem, Aşk, Paranormal
Sayfa Sayısı: 452
Yayın Tarihi: Şubat, 2013
Goodreads Puanı: 4,15 (11,590)



Arka Kapak

Celaena ömür boyu hapse mahkûm edilmişti. Oysa o, eğitimli bir suikastçıydı, benzerlerinin en iyisiydi ama bir hata yapmış ve yakalanmıştı.

Genç yüzbaşı Westfall ona bir teklifle geldi. Celaena, kraliyetin en yetenekli savasçıları ve suikastçılarıyla katılacağı ölümüne bir yarışmada veliaht Prens Dorian'ı temsil edecek.

Yarışmayı kazanırsa kralı korumaya ve sonrasında özgür bırakılmaya hak kazanacak. Ama önce bir biri ardına ortaya çıkan cinayetlerin katilini bulmalı ve hayal bile edemeyeceği bir geleceğe hazırlanmalı.

YURTDIŞI KAPAKLARI


TANITIM FİLMLERİ

 

KİTAP YORUMU



Güzel.
Ölümcül.
Efsanevi.

Karşınızda Suikastçılar Kraliçesi

Celaena Sardothian


     Cam Şato'yu okuyalı neredeyse bir ay olacak ve ben anca şimdi hazırlayabildim bu incelemeyi. Ne kadar da üşengeç bir insanım ben böyle? Neden açtım la ben bu blogu? Daha ne kadar böyle devam edeceğim? Sorular, sorular... Ama, ama seviyorum ben burayı, bu ortamı. Kitaplarımı okuyup -geç de olsa- yorumlamayı. Kızmayın, hor görmeyin, bu nasıl blogger demeyin, olur muuu? :'(
Chaol <3 Benim o!

     Her neyse... Lafı çok fazla uzatmadan Cam Şato'ya geçiyorum: Kitabı elime aldığımda niyetim okumak değildi aslında. -bakmayın öyle o_o ciddi söylüyorum- O sıralar çok yoğundum. Okumaya pek az vakit ayırabiliyordum. -ne acılar çektim hey gidi hey- Niyetim sadece kapağını, orasını burasını incelemekti. Tamamen masumdum yani. Sonra biraz daha bakayım şöyle göz gezdireyim sayfalara dedim ve kendimi kitabı okurken buldum! Bir bölüm daha, bir bölüm daha derken kısa sürede tükettim kitabı. Şaşırmadım bu duruma, daha ilk sayfalarından anlamıştım böyle olacağını. Ama her ne kadar ince bir kitap olmasa da çabucak bitmesi üzdü beni. Neyse ki ikinci kitap bu yıl içinde yurt dışında çıkacak. DEX'in bizi çok fazla bekletmeyeceğinden de eminim :)

     Kitabımızın konusu arka kapakta genel olarak verilmiş. Küçük yaşta ailesi katledildiği için yetim kalan Celaena ölümden son anda kurtuluyor. Kurtarıcısı onu bir savaşçı olarak yetiştiriliyor. Bir kız çocuğu için oldukça zor şartlarda, ağır bir eğitim alıyor. 18 yaşında suikastçılar kraliçesi olarak anılıyor. Herkesin korkuyla andığı bir üne sahip oluyor. Bir hata sonucu ömür boyu hapse mahkum edilmesinin ardından sonra bir gün reddedemeyeceği bir teklif alıyor: Eğer Adale'nin veliaht prensi adına bir yarışmaya katılıp galip gelirse bir süreliğine kralın yaveri olacak ve sonra da özgürlüğüne kavuşacak.

Celaena ve Chaol, balo sahnesi...
fan art cr: linneart @ tumblr

     Neleri sevdim? Baş karakterler birbirinden harika, doyamadım onlara. Hikaye çok sürükleyici. Kapılıp gidiyorsunuz. Gizem, komedi, savaş, hüzün, aşk... hepsini sığdırmış yazar kitaba. Ayrıca aşk-üçgenine de bayıldım, tam tadındaydı! Prens Dorian ve Yüzbaşı Westfall <3 Ama bu sefer iki erkek karakter arasında tercih yapmakta zorlanmadım. Kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar gözüm Westfall'daydı hep. *__*

     Başka, başka... Hah! Kitap bazı yerlerde inişli-çıkışlıydı sanki. Başlangıçtan itibaren sürekli artan bir heyecan mevcutken çıta bir anda düşüşe geçiyor. Yazarımız burada biraz mola verme ihtiyacı duymuş olmalı. Öyle ki kitabın ortalarına doğru tüm hava değişiyor ve resmen tarihi romansa dönüşüyor. Celaena bir yerde yumruklar, tekmeler atıp kılıç sallıyor sonra başka bir sahnede süslenmiş püslenmiş şekilde dans ediyor, flörtleşiyor falan bunlar bana biraz tuhaf gelse de yine de şikayet etmedim, aksine çok eğlendim bu sahnelerde.

     Kitabın sonlarında mühim bir sahne var. O kısmı okurken ne olduğunu kavrayıp, olayı aklımda canlandırmakta epey zorlandım. "Ne oluyor? Bu nereye varacak böyle? Ne ettin be yazar, ne güzel gidiyorduk. Batırdın güzelim kitabı!" diyordum kiiii sonradan toparlandı her şey. Ya da o heyecanla benim jetonlar biraz geç düştü ve olayı -tüm o karmaşayı- sonradan kavradım mı demeliyim? :D "Aaaa baştan söyleseydin ya şunu yazar hanımcım! -_-"



     Biraz da kapak görselinden bahsedelim. Bildiğiniz üzere kitabın orijinal kapakları kullanılmadı. Onlar daha mı güzeldi? Belki. Ama konsept olarak bakarsak bizim kapağımızı çok daha başarılı buldum. Bir de DEX'in kapakta kullandığı modeli Candice Swanepoel'e acayip benzettim ben. Okurken de aklımda onun görüntüsü canlandı ister istemez. Tabii ki bu durumdan şikayetçi falan olmadım. Yani şu hatuna bir bakın. Barbie resmen. :)

Celaena fan art cr: ennemne @ DeviantArt







     Kapanış: Dolu dolu bir kitaptı. İlk sayfasından son sayfasına kadar derler ya, aynen öyle. Birbirinden renkli karakterler, eğlenceli diyaloglar, aşk... ne ararsanız var işte! Türünü sevenler kaçırmasın hatta tarihi romans severler, onların da çok beğeneceğini düşünüyorum. Bazen aynı şeyleri okumak insanı sıkabiliyor. O zamanlarda böyle kitaplar en iyi yardımcımız. Cam Şato da bunlardan bir tanesi. Okuyun. O zaman haksız olmadığımı anlayacaksınız. :)

Sevgiler...




ALINTILAR

 Bu kadar yakışıklı olduğu için lanet olsun ona!
"Gözlerin ne tuhaf," dedi. "Daha önce böyle parlak altın halkaları olan gözler görmemiştim hiç."
"Övgüler düzerek bana kur yapmaya çalışıyorsan, üzgünüm ama işe yaramayacak."
Chaol ve Celaena kilisede uyuyakalırlarken...
fan art cr: linneart @ tumblr
Chaol, Celaena'nın kulağına "Uyan," diye hırladı. "Hemen."
     Celaena sarsılarak oturduğu yerde doğruldu. Kendisiyle aynı sırada oturan çok sayıda düşük nüfuzlu asil sessizce gülüştü. Celaena, Chaol'a özür dileyen bir bakış atıp gözlerini sunağa çevirdi. Baş rahibenin vaazı ve Yulemas şarkıları bitmişti. Celaena tanrıların geçidini de atlatınca özgür kalacaktı.
     Chaol'a "Ne zamandır uyuyorum?" diye fısıldasa da yüzbaşı ona cevap vermedi. Bir kez daha "Ne zamandır uyuyorum?" diye sorduğunda Chaol'un yanaklarının hafifçe kızardığını fark etti. "Sen de mi uyudun?"
     "Ağzının suyu omzuma akana kadar uyuyordum."
     Dorian yavaşça ona yaklaştı ve sadece bir karış ötesinde durdu ve "Veda etmeden balodan ayrıldın," deyip kolunu duvara, başının yanına yasladı. Celaena başını kaldırıp saçının hemen üzerinde kalan yenin siyah işlemelerini inceledi.
     "Buraya bu kadar hızlı ve tazı gibi peşinden gelen saraylı hanımlar olmadan gelmen beni etkiledi. Belki de suikastçı olmayı denemelisin."
     Dorian başını sallayarak yüzüne düşen saçı silkeledi. Kalın bir sesle "Saraylı hanımlar ilgimi çekmiyor," deyip Celaena'yı öptü.
Celaena ve kadim kraliçe Elena
Fan art cr: leafette @ tumblr

DAHA FAZLA GÖRSEL!



SON OLARAK | PUANIM: 4/5 !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder