7 Nisan 2013 Pazar

KİTAP YORUMU: ÖLÜMCÜL MERHAMET (Grave Mercy) - Robin LaFevers



KİTAP KÜNYESİ





Ölümcül Merhamet

Ait Olduğu Seri: Ölümün Hizmetkârları / His Fair Assassin #1
Yayınevi: DEX
Çevirmen: Taylan Taftaf
Tür: Genç-Yetişkin, Gizem, Aşk
Sayfa Sayısı: 492
Yayın Tarihi: Ocak, 2013
Goodreads Puanı: 3,98 (14,988 oylama)



Arka Kapak

On yedi yaşındaki Ismae, babasının onun için yaptığı anlaşmalı evlilik dehşetinden, gizemli bir keşiş tarafından kaçırılır.
Götürüldüğü manastır, Ölüm Tanrısı Aziz Mortain için eğitilen,kendisininki gibi garip yara izleri taşıyan kızlarla doludur.
Burada, Ölüm Tanrısının onu tehlikeli hediyelerve korkunç bir kaderle kutsadığını öğrenecektir.
Manastırda kalmayı seçerse rahibeler tarafından bir suikastçı olarak yetiştirilecek ve Ölüm Tanrısının intikamını alacaktır.

Ismae çok önemli bir görev için Breton sarayına gönderilir; hem entrika ve ihanetin ölümcül oyunlarına hem de yapması imkânsız seçimlere karsı savunmasızdır:
Ismae, Tanrısına mı yoksa kalbine mi hizmet edecek?
***

Ölümün Hizmetkârları üçlemesininilk kitabı olan Ölümcül Merhamet tehlikeli bir aşk, zehirle gelen ölümler ve kendi yolunu bulmak üzerine...
***

"Entrika ve gaddarlık, tutku ve acı...daha fazlası için sabırsızlanacaksınız." New York Times
"Bir solukta okuyacaksınız Şüphe, şehvet ve merhamet." Kirkus

YURTDIŞI KAPAKLARI

Kitap için hazırlanan ama nedense kullanılmayan o harika kapak~

TANITIM FİLMLERİ

 

KİTAP YORUMU


BİR DEĞİŞİKLİK YAPSAK MI?

     Bu yorumum aslında uzun zaman önce gelmeliydi. Kitabı okuyalı çok oldu ve defterimde çoktandır yazılı halde sanal ortama geçmek için bekleyen bir taslak vardı. Neyse ki sonunda üşengeçliğimden sıyrılıp yazımı hazırlamaya karar verdim. Fakat kitap hakkındaki bir çok ayrıntıyı unutmuşum. Defterde yazanlar da bana pek yardımcı olmadı. Açıkçası epey karmaşık bir taslak. O an nasıl bir duygu patlaması yaşamışsam artık içimi dökmüşüm resmen. Karakterlere tek tek saymışım. Durum böyle olunca moralim bozuldu. Ya en başından  bir yorum oluşturmam gerekiyordu ya da zavallı hafızama lanetler okuyacaktım. Ama bu kitabın blogda yer almasını istiyordum o yüzden de  düşündüm ve dedim ki, bu sefer farklı bir şey yapayım. Ve böylece defterdeki taslağı bloga geçirdim. Hepsini olduğu gibi geçirmedim elbette ama çok fazla da ellemek istemedim. Dolayısıyla aşağıda okuyacağınız yorum, kitabı bitirdikten sonra deftere karaladığım yedi sayfalık bir duygu fırtınası aslında. Böyle bir şeyi ilk defa -büyük ihtimalle son defa- deniyorum. Umarım garipsemeden okursunuz.

NOT: Arada kendi yazdıklarıma tepkiler verdim. Karıştırmamanız için bu renkteler.


Vee başlıyoruz...



Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır Hayır
-Bana Dokunma'dan (Tahereh Mafi) alıntı yapmışım haberim yok-



Neden bitti ki şimdi bu!?


Kitap için ne söyleyebilirim bilemiyorum...
Ama bitmemeliydi. Bu kadar çabuk...


Yerkara, Cam Şato ve şimdi de Ölümcül Merhamet.
Hepsi de ayrı ayrı muhteşem kitaplardı ve ben bunları art arda okumak gibi bir şansa sahip oldum. Ama sonuncusu!
Ölümcül Merhamet!!!
Seni kusursuz kitabım ilan edebilir miyim!? - ehehe :D -




     Ağladım da ağladım. Ben böyle kitap okumadım. Yazar mahvetti beni. Yanlış anlamayın, sonu kötü bitmiyor. Ama kitap bitiyor. Ona ağladım ben. Sayfa sayfa tepkilerimi yazmak isterdim buraya... -harbi az ağlamadım bak doğru söylüyor-

     Açıkça söylemem gerekirse, başta, kitabın daha ilk sayfasında hayal kırıklığına uğradım. 'eyvah' dedim 'yoksa?' Yine de umudumu yitirmedim, devam ettim. DEX imzası taşıyor bu, sıkıcı olması imkansız dedim. Ve 86. sayfaya geldikten sonra gerisi su gibi aktı. Bakın, okumayı düşüneniz varsa -alooo, ezgi. Okumayı düşünmeyenin burada ne işi olsun? Yorumunu niye okusun?- not etsin: Sayfa 86, son paragraf. Okuduğunuzda yüzünüzde bir sırıtma oluşmazsa ben de Ezgi değilim! -buradan sonra bir ufak saçmalamışım, dolayısıyla onları yazmaya gerek görmedim. Rezil etmeyeyim şimdi kendimi-


"En görkemli ölümün bu olduğunu söylerler;yanında Ölüm'ün kızıyla birlikte."
sf. 438


     Burası ve sonrasını zor okudum. Gözlerim doldu. Ağladım, ağladım. Durdum, devam etmeye korktum. Bir yandan da yazara sayıyorum. Ah, çok kötü sayfalar atlattım, sormayın. -ayy, bööö bana- Ondan sonra zaten en saçma yere bile ağlamışım. Neyse ki yazarımız çok geçmeden toparladı biraz.

     Sonra kitap bitti. Ona da ağladım. Bu kadar çabuk bitmek zorunda mıydı? Ben neden Ismae'nin yerini alamıyorum? Duval, beni de sev lütfen! Baş rahibe, sen geber bence! Annith, çok acıdım sana cidden. Canavar, boşuna öptün kızı, pisluk! Lanet olası Anne, hepsi senin yüzünden! Sybella, yataktaki o deli sırıtışını unutmadım, tırsıyorum hâlâ senden. Nemours, üç günlük aşkına da sana da yazık oldu be. Waroch, seni 'Güzel ve Çirkin'deki Çirkin ile benzeştirmemek için çok uğraştım ama üzgünüm. Vee ölme lütfen, sık dişini bak 2. kitap Nisan'da çıkacak. Fighting!!! Dinan en çok da sana gıcığım,seni sinsi yaratık! d'Albert, o koca göbeğin patlasın da geber emi! - rayımdan çıkmışım resmen o_o -
     Kurgu, kurgu, kurgu! İyi mi kötü mü umurumda bile değil aslında! Ben bu kitabı Ismae ve Duval için okudum. - demişim ama yanlış anlaşılmasın diye ekleyeyim, kurgu harika. Olmasaydı bu kadar etkilenemezdim, öyle değil mi?-

     Bu kitabı elinde olup da bekletene, sonradan eline alıp 86. sayfanın son paragrafına varıp da pişman olan o şahsiyet(ler)e acırım ben. Yeminle acırım. Ben bile 2 hafta nasıl bekletebildim bu kitabı bilmiyorum. Bilsem yapar mıydım? HAAAYIIIIIRR!!! 

     Hâlâ doğru düzgün aydınlatıcı bir yorum yazmış değilim, farkındayım. Etkisinden kurtulmam biraz zor olacak sanırım. Ama şöyle yapalım: kitabı başından sonuna doğru size kelimelerle anlatmaya çalışayım.
Lanet, İhanet, Mucize, Tarikat, Görev, Rastlantı, Korku, Endişe, Aşk Kıvılcımları, Entrika, Güven, Aşk Patlaması, Zehir, Acı, Aşk, Ayrılık, Gözyaşı, İntikam, Görev, Merhamet, Umut, Mucize, Doğru Yol, Aşkın Gücü, Yemin veee Mutlu Son :)

     * Tarihi romans sevenlerin de seveceği hatta bayılacağı bir kitap olduğunu söylesem? Çok fazla entrika ve taht kavgalarından ben de hoşlanmam ama kitaptaki o güzel aşkı, aşıkları okumanızı öneriyorum.

     * Diğer okuduğum iki kitaba ziyaden burada aşk üçgeni yoktu ama aratmadı ki zaten. Tam istediğim gibiydi. Büyük aşklar nefretle başlar. Aynen öyle!

     * Kitabı Ismae'nin bakış açısından okuyoruz ama ben bazı sahneleri Duval'in gözünden de okumak isterdim. Umarım yazar alternatif bir novella yazar sonradan.

     * Art arda benzer türde, orta çağda geçen kitapları bayılarak okumamdan anlaşılırsa, demek ki benim bu türe bayağı bir bağışıklığım varmış. Cam Şato'yu da bundan önce okumuştum. Ondan önce de Yerkara. Üç kitap ve hepsine ayrı ayrı bayıldım, harika vakit geçirdim. Yeri geldi güldüm, sinirlendim. En çok da ağladım.


     Bu kadar gazdan sonra hâlâ alayım mı yok okuyayım mı, diye düşünme, koş git al bir an önce başla okumaya! -emredersin! :p cidden ama bu kitap bekletilmemeli!  -

     Şu anda bu kitabı okuyamayanlar için üzülürken aynı zamanda kıskanıyorum da onları. Kitabı yeniden 'ilk kez' okumak isterdim. Defalarca! Psikopata bağladım resmen. Atın beni denizlere~ 



Vee 7 sayfalık taslak enkazından kurtarabildiklerim bu kadar~ Yazı hoşunuza gittiyse yorum yapın, gitmediyse sessiz kalın alırım ben mesajı.

Son olarak buradan DEX'e, sevgili editörlerine, kitabın çevirmeni Taylan Taftaf'a ve en son olarak da biriciğimiz, bir tanemiz Esen Gür'e kocaman teşekkür ediyorum, sevgilerimi yolluyorum~ Sayenizde çok güzel kitaplarla tanıştık, tanışmaya da devam ediyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki varsın DEX!



KİTABA VERDİĞİM PUAN: 5/5 !!!

1 yorum:

  1. daha önceden bu kitabı görmüştüm alıyım mı almayım mı çok kararsız kalmıştım yorumundan sonra hemen alıp okuyacağım:) bu arada yorumunu çok beğendim ve kitap için büyük beklentilerim oluştu umarım senin gibi çok beğenirim:)

    YanıtlaSil