10 Mayıs 2014 Cumartesi

ÜKG Blog Tur: EFSANE - Marie Lu | KİTAP YORUMU

MENÜDE NELER VAR?


Sevgili Kitap - Kitap Yorum

KİTAP KÜNYESİ

Orijinal Adı: Legend
Yazar: Marie Lu
Seri: Efsane Üçlemesi / Legend Trilogy 1/3
Yayınevi: Pegasus
Yayın Tarihi: Mayıs, 2014
Tür: Genç-Yetişkin, Distopya, Macera
Sayfa Sayısı: 320
Goodreads Puanı: 4.17/5 (118.998+ oylama)




Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri'nin batı kıyısı olarak bilinen yerde şimdi Cumhuriyet adında, komşularıyla sürekli savaşan bir ülke vardır. Cumhuriyet'in seçkin sınıfından gelen on beş yaşındaki üstün yetenekli June, askerî bir dehaya sahiptir. İtaatkâr, hırslı ve kendini ülkesine adamış bu genç kız onun uğruna her şeyi yapmaya hazırdır.

Fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki Day ise ülkenin en çok aranan suçlusu ve bir devlet düşmanıdır. Kendisi gibi asker olan ağabeyi Metias öldürülünce June, Day'in peşine düşer. İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesişen yolları, onları Cumhuriyet'in karanlık sırlarına götürecektir.

TANITIM FİLMLERİ





YORUM ÖNCESİ, İHTİYAÇ MOLASI

     Güzelim blogumu "blog tur" bloguna dönüştürdüğüm için kendimi tebrik ederek başlamak istememiştim yazıma ama şu anda aklımdan ilk geçen bu oldu ve bir şeyler yazmaya başlamazsam eğer daha çooook bekleyebilirdim ekran başında. Fakat buna zaman yok. Kitabı az önce bitirdim. Güya 21:00'a kadar yorumum yayınlanmış olacaktı ama her zamanki gibi ne kendimi ne de sizleri şaşırtmayı başarabildim. "Selam herkese, alemin en tembel bloggerı sahalara geri döndüüü!" şeklinde giriş yapmak isterdim ama yapamıyorum çünkü biliyorum bir sonraki yazım en erken bir ay falan sonra gelebilir. Blog tur da yoksa hiç bile gelmeyebilir. İşin okuma kısmı keyifli ama yoruma gelince kendimi çok kasıyorum, şu blogger tıkanması dediğim olayı sıkça yaşıyorum ve ortaya güzel bir şey çıkmadıkça tüm hevesim sönüyor.

    Şimdi bu yazının nasıl sonlanacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Umarım artık neredeyse alışkanlık haline gelen bu ruh halimin engeline takılmadan kitabı hakkettiği bir şekilde sizlere anlatabilirim. Çünkü gerçekten büyük bir keyifle okudum ve aylarca beklememize, çektiğimiz bu işkenceye değdiğini düşünüyorum. Tek bir sıkıntım var, o da çok kısa olması. Ama benim gibi okuyup beğenenler olur ve güzel tepkiler alınırsa yayınevinin diğer 2 kitabı kısa aralıklarla yayınlayacağından eminim.

YORUM


    Az önce kitabı yeni bitirdiğimi söylemiştim. Aslında bu yazıyı hemen ardından yazmaya kalkışmakla hata ediyor olabilirim. Yazıyı biraz abartabilirim. Belki sonradan tüm o heyecan, duygular falan pof diye yok olacak. Ya da olmayacak. Bilemiyorum. ... (neden açtım ki şimdi bu konuyu -_-)

    Efsane için şu an aklıma gelen şey, tam da beklediğim gibi çıkması. Zaten kitap çıkmadan önceki o kocaman süreyi, belli aralıklarla da olsa tanıtım hazırlayarak geçirdik. Kitap çıkmadan bir dolu alıntı hazırla, karakter kartları, trailerlar falan derken iyice benimsemişim. Kitaba başlarken konu hakkında pek bir şey bilmesem de kitapla aramızda bir bağ olduğunu hissedebiliyordum.



   Kitabın konusundan bahsetmeyi pek sevmiyorum ama en azından geçtiği dünyayı kafanızda biraz canlandırmaya çalışayım. Yıllardan bilmem kaç. Şu an tam bir tarih verilip verilmediğini bile hatırlamıyorum ama bir yerde 1990 yılına ait varlığı imkansız olan bir demir paranın bahsi geçiyordu. Buna göre en az 50 yıl kadar sonrası olaması lazım. Her neyse. Anlayacağınız gibi dünyanın başından bir çok olay ve savaş geçmiş ve Amerika Birleşik Devletleri Cumhuriyet denilen, oldukça baskıcı bir düzenle yürütülen bir topluma dönüşmüş. Diğer tarafta ise bu düzene başkaldıran asiler yani koloniler var. Bu iki grup tarafından ikiye bölünmüş bir halk ya da düzen mi demeli...? yok ya, o kelimeyi az önce kullandım. (Kelime haznemin tükendiği yere gelmiş bulunmaktayız. Bir de kitap okuyor güya. Püü! Rezil.)

     Durum öyle bir yere varmış ki artık çocuklar 10 yaşında sınava tabi tutuluyorlar. Sınav sonucuna göre direkt liseden eğitim hayatına geçiyorlar. Ortaokul da vardı sanırım ama ilkokul lafı geçmedi. O kadar erken yaşta onlardan beklenmeyecek şekilde her şeyin farkındalar. Küçüçük bedenleri ile hayatın tüm zor şartlarına hazır ve olgun bir kafa yapısına sahipler. Çünkü düzen böyle. Senden beklenilen bu ve ailen seni bu şartlarda büyütüyor. Başlarda hadi canım falan dedim ama okumaya devam ettikçe ve o dünyadan daha fazla parçalar gördükçe yazarın ne kadar gerçekçi yazdığını farkettim. Gerçekten. Bu kitap için büyük bir artı.

     Sınav 1500 puanlık bir sınav ve şu ana kadar tam puan yapan tek bir kişi var o da kitabın kick-ass karakteri, Cumhuriyet'in küçük dehası June. 15 yaşında üniversite son sınıf öğrencisi deyip kısa kesiyor ve öteki paragrafa geçiyorum.

Deha June ise, Efsane kim?
 Kitabı okumadan önce Efsane ile June'dan bahsedildiğini sanıyordum fakat yanılmışım. Toplumda çoooooookça ünü olan kişiye Efsane deniyor. Day ise uzun süre aranan en tehlikeli suçlu. Çocuğun daha saç rengini geçin ne herhangi bir fiziksel özelliği ne de cinsiyeti biliniyor. Onun hakkında bildikleri tek şey çok hızlı olduğu ve hiçbir olay sonrasında kimseyi öldürmediği. En son rekoru, 4 katlı bir binayı 10 saniye içerisinde tırmanmak. Böyle biri efsane olmasın da ne olsun!

   Day, 10 yaşındayken girdiği sınavdan geçemiyor ve kampa gönderiliyor. O günden bu güne dek ailesi ve toplum onu ölü biliyor. Fakat Day bir mucize eseri yaşıyor. Gözü sürekli ailesinin üzerinde. Cumhuriyetten çalıp, onlara yardımcı oluyor. Ancak öyle bir zamanda bile parayla alamayacağı şeyler var; küçük kardeşini bulması için gerekli olan bir veba ilacı gibi.

   Olayların nasıl geliştiğini anlatmayacağım tabi ama durum öyle bir şekle giriyor ki Day, June'un abisini öldürmekle suçlanıyor ve böylece June'a ilk resmi görevi veriliyor: Day'i bulmak ve abisinin intikamını almak. Ama (trailerda da geçtiği gibi) düşman müttefik olduğu zaman aşk, bir efsaneye dönüşecek.


  Hikayeyle ilgili olarak anlatacaklarım bu kadardı. Biraz da kitabın diğer yönlerine değineyim. Çevirisi gayet akıcıydı. Bir sıkıntı yaşamadım. Ki çevirmenin ilk çevirisi olduğunu öğrendiğimde biraz tereddüt etmiştim. Nedense iyi kitapları hep Sevinç S. Tezcan gibi alışık olduğumuz çevirmenlerin çevirmesini bekliyorum. :D

   Kitabın baskısından özene bezene yayına hazırlandığı belli oluyor. Kitap elime geçmeden önce D&R'a bir koşu gidip incelemiştim ama bir detayı farketmemişim; kitap bölüm bölüm iki karakterin gözünden anlatılıyor ve her bir karakterin bölümleri farklı bir font tipi ve rengine sahip. Ayrıca her bölüm başında karakterlerin ismi hoş bir şekilde yerleştirilmiş. Bunlar küçük detaylar belki ama hiç yapmayabilirlerdi. Hatta kitap ciltli bile basılmayabilirdi. Okuyucuların isteği sonucu bu karar alındı yoksa yayınevi Efsane için ciltli basım düşünmüyordu. Okuyucunun fikir ve isteklerine değer veren yayınevleri gibisi var mı?

<3

Üstlere bir çıkıp geleyim dedim. Amma yazmışım. Daha fazla uzatmayayım o halde. Distopya ailesine güzel bir seriyi daha kattıkları için buradan Pegasus ailesine kocaman sevgiler~! Serinin devamını dört gözle bekliyoruz, bilesiniz. Ofis kitaplığınızdaki diğer kitapları da! Ben şahsen Thoughtless için deliriyorum. Önümüzdeki aylarda herkesin Kellan ile tanışmasını vebu kitabı konuşmasını istiyorum, istiyorum, istiyorummmm!

Ve son bir şey!

Zamanında ne demişiz biz? B|

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder