25 Ekim 2013 Cuma

KİTAP YORUMU: Thoughtless (Düşüncesiz) - S. C. Stephens


KİTAP KÜNYESİ


Yazar: S.C. Stephans
Seri: Thoughtless #1/3
Yayın Tarihi: 2009
Tür: Aşk, Yeni Yetişkin, Çağdaş Roman
Goodreads Puanı: 4.23 (67,000+ oylama)
Sayfa Sayısı: 530
Yayın hakları alındı. (Pegasus!!!!)



YORUM

Bu yıl Temmuz ayında okuduğum ve hatırladıkça hala içimin kıpır kıpır olmasına neden olan bir kitap, Thoughtless'ı anlatmak istiyorum size. Kitapla ilgili aklımda ne kaldıysa, ne varsa hepsini dökmek istiyorum buraya. Ne kadar arkadaşlarıma okuyun, birlikte çekiştirelim şu kitabı, Kellan'ı sahiplenelim falan diye yalvardıysam da (Büşş, özellikle de sen! Okumadın hala inatçı pisluk. Alacağın olsun. -_- böö sana!) sonuç: okumadılar, 600 sayfayı çok gördüler, daha bir dolu bahane öne sürdüler beni bir başıma bıraktılar ben de bir doluyum bir doluyum sabahlara kadar kitap hakkında gevezelik yapmak istiyorum ama yapacak kimse yok -_- Ne sinir bir durumdur bu bilir misiniz? Aynı zamanda çok da acı. Neyse, Allah'tan blog diye bir şey var. Sizler varsınız. (Gerçi hala orada mısınız onu da bilmiyorum malum ayda bir yorum çıkıyor fırından.)


Thoughtless 3 kitaptan oluşan serinin ilk kitabı. Seri aynı baş karakterlerle devam ediyor. Ben yalnızca ilk kitabı okudum, bayıldım öldüm bittim bla bla (durun daha çoooook öveceğim şeyler var). Devamını birileriyle beraber okumak istediğim için bekledim de bekledim... Boşuna bekledim. -_- Artık bu yorumdan sonra kendi kendimi gaza getirip 2. kitaba dalma olasılığım çok yüksek. Her neyse, bakalım neler kalmış aklımda~

Ana de Armas as Kiera Allen & Devin Paisley as Kellan Kyle

Esas kızımız Kiera ile sevgilisi Denny'nin birlikte yaptıkları araba yolculuğuyla başlıyor hikayemiz. Üniversiteden yeni mezun olan Denny'e gelen bir iş teklifi nedeniyle Seattle'a taşınma kararı alıyorlar. Ailesini, tüm düzenini geride bırakmak, hayatında yepyeni bir sayfa açmak... Tüm bunlara karar vermek Kiera için çok zor görünebilir ama aslında çok kolay. Çünkü iki yıldır beraber olduğu, çok sevdiği çocuk için yapamayacağı şey yok. Çünkü Denny onun tek dünyası.

Ta kiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii... 

Kellan Kyle sahneye girene kadar!!!!!!!!!!!!!!!!!!
İzninizle, şu ana kadar uyguladığım tüm yazım-yorum-anlatım-işte-siz-her-ne-diyorsanız ciddiyetine buradan itibaren son veriyor,
party-on moduna geçiyorum. 



Tamam sakinim. Devam edelim.

Kellan da kim şimdi diyecek olursanız hem-men anlatayım. Kendileri, genelde Seattle'daki bir barda performans veren bir rock grubunda vokal olarak yer alan, kirli sarı saçları, mavi gözleri ve şarkılarıyla kadınların düşlerini süsleyen, sabahın erken saatlerinde gazete eşliğinde kahve içmek gibi bir alışkanlığı olan, bazen asi, bazen de bad-boy tavırlar sergileyebilen ama istediğinde -sevdiğinde- kalp yakacak kadar romantik ve düşünceli bir aşık olabilecek biri. (daha da derdim de cümlenin başını unutursunuz diye kısa kesmek zorunda kaldım) Kellan, aynı zamanda Denny'nin çok yakın bir arkadaşı. Bu misafir öğrenci olayı vardır ya hani yabancı ülkelerden öğrenciler gelir, okulun ayarladığı bir ailenin yanında kalır? Ha işte lise dönemlerindeyken Denny (Avusturalya'lı olduğundan söz etmeyi unuttum) geçici bir süre Kellan'ın ailesi ile yaşıyor. Bu süre içerisinde bir kaç olay yaşanıyor falan bu, iki çocuğun epey bir yakınlaşmasına sebep oluyor. Yıllar sonra bile arkadaşlıkları devam ediyor. En azından Kellan'ın Denny'ye ve sevgilisine evini açabileceği kadar. :D *kıhkıhkıh*

Kiera'nın Denny'den başkasını görecek hali yok, yani ciddi ciddi seviyor çocuğu. Ama öte yandan Kellan'ın oldukça çekici olduğunun da farkında. Başta her şey çok güzel olsa da sonradan Denny'nin iki aylığına iş seyahatine çıkması ile olayların yönü değişiyor. Yalnız kalan Keira, Kellan ile daha çok vakit geçiriyor. Arkadaş oluyorlar. Kellan kıza karşı son derece dikkatli, koruyucu. Sonuçta söz konusu en yakın arkadaşının sevgilisi. Ama düşünün bir: İki karşı cins, iki çekici insan. Aynı evde. Ve arkadaşlar? :P:P Yaniiii şimdi, soonnnn derece doğaya aykırı bir durum değil de nedir bu? :D


Kitap 530 sayfa. Ben bunu okumaya başlamadan önce bilmiyordum. Dikkat edip de bakma gereği duymamıştım nedense. Ha, ama kitap bittikten sonra diğer kitapların sayfa sayılarına baktım. Neden mi? Çünkü kısa olurlar, hemen biterler diye çok korktum. :'( Onların da ortalama aynı sayfa sayısına sahip olduğunu görünce rahatladım tabii.

Peki bu kadar sayfayı nasıl sıkılmadan okudum? Ya da durun soruyu değiştiriyorum: Okurken kitabı bağrıma basmak, bir an önce bitirmek istemek ama bitecek korkusu ile de arada sırada frenlemek, okumalara doyamamak, ağlamak ile sevinmek arasında kalmak gibi fiziksel ve ruhsal tüm etki ve tepkimelere neden olan şey neydi? Roller Coaster etkisi diyorlar hani bilir misiniz? Bu kitapta şöyle oluyor: Tam her şey güzel oldu, bitti, sıkıldım dersiniz yazar parmağını sokar hoop! al sana sil baştan her şey. Bunu bazen sinir bozucu buluruz ama bu aynı zamanda kitabı okumaya devam etmemize neden olur. Zaten her şey güzel, böyle istediğimiz gibi olsa işin ne heyecanı kalır ki? Diyeceğim o ki, şu ana kadar okuduğum en uzun, en sinir bozucu, amaaaaa en heyecanlı, ennnn sanki-yazara-sipariş-vermişim-de-benim-için-yazmış, bu türde okuduğum en güzel (NA) kitaptı. Hâlâ tadı damağımda inanın ki. Aşk üçgeni tam istediğim gibi. (Her ne kadar sinir bozucu olaylar yaşanmış olsa da) Bahsi geçen iki erkek karakter de birbirinden iyi. Yani kötü çocuk yok burada. Her ikisi de kızı gerçekten seviyor ona değer veriyorlar. Eh kıza da hak vermek gerek. Ben de olsam tercih yapmakta zorlanırdım. Ama yok, yok. Kellan gibisi yok. (O benimmmmm, dokunana cızzzz!!!)

“What if I don’t choose you, Kellan? What will you do?”He looked away, a tear rolling down his cheek. “I’ll leave, Kiera. I’ll leave, and you and Denny can have your happily ever after.” He looked back at me. “You wouldn’t even need to tell him about me. Eventually, the two of you…” his voice broke and another tear fell on his cheek, “the two of you would get married, and have children, and have a great life.”I fought back a sob. “And you? What happens to you in that scenario?”“I…get by. And I miss you, every day,” he whispered.” 
Off ama ne ağlamıştım burada :'(

Aaa unutuyordum az kalsın! Bilmeyenler için bunu da söyleyeyim; YA Crush, Na Crush adında turnuvalar/anketler düzenleyen bir site var. Ama okurlar tarafından çokça bilinen,  takip edilen bir site. Anketlere katılanlar öyle 100 kişi 500 kişi değil. 100 binlerden falan bahsediyorum. (merak edenler buraya tık yapsın) Neyse, bu yılki NA Crush dalında finale kalan 2 adaydan biri Kellan'dı. Diğeri Katy Evans'ın 'Real' adlı romanının baş karakteri Remy. Sonuç: Kellan kazandı!!! Düşünün bir: Travis (Tatlı Bela), Rush (Fallen too Far), Cam (Wait For You), Lucas (Kolay), Trent (Ten Tiny Breaths) ve daha bir dolu karakter arasından birinci seçildi. Ne demektir bu ya!

Harika bir fan yapımı!

Anlatacak daha bir dolu şey var ama uzun yazılar da okunmuyor biliyor musunuz? Okumuyorlar. Ben de olsam okumazdım hani :P Ama kitabı okuyup da benimle kitap hakkında sohbet etmek isteyenler olursa ya da kitap hakkında merak ettikleriniz varsa, okuyup okumamak arasında kaldıysanız bana gelin! İletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.

Hepinize sevgiler, kitap dolusu günler~!

PS: Kellan Kyle'ın tüm hakları şahsım tarafınca satın alınmıştır. Bir kez daha belirtmek istedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder