9 Aralık 2013 Pazartesi

ÜKG Blog Tur: KIRIK CAMLAR ÜZERİNDE DANS - Ka Hancock | YORUM



MENÜDE NELER VAR?

09.12.13 | Sevgili Kitap - Yorum




KİTAP KÜNYESİ


Özgün Adı: Dancing On Broken Glass
Yazar: Ka Hancock
Çeviri: Müge Hestbaek
Yayın Tarihi: Kasım, 2013
Tür: Romantik-Dram
Goodreads Puanı: 4.20 (1,534+ oylama)
Sayfa Sayısı: 490



ARKA KAPAK 
Kendi kurallarını koyan bir aşkın inanılmaz hikâyesi...
Her evlilik bir danstır Lucy. Bazen komplike, bazen sevgi dolu, çoğu zamansa olaysız. Ama Mickey'le dansınız kırık camlar üzerinde gibi olacak. Acı verecek. Ve sen, ne acıdan kaçabileceksin, ne de bir sonraki adımda canının daha az acıması için ona daha sıkı tutunup az camlı bir yere ilerleyebileceksin.

21 yaşındaki Lucy, Mickey'le karşılaştığında Mickey'nin kendisi gibi sorunlarla boğuştuğundan habersizdi. Lucy ailesinden miras kalan kanser ile Mickey'e ise annesinden miras kalan bipolar bozukluğu ile boğuşmak zorundadır.

Sıradışı bir evliliğin yalın bir portresi Kırık Camlar Üzerinde Dans, okuru insan kalbinin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

YURTDIŞI KAPAKLARI


KİTAP TANITIM FİLMİ



YORUM


UYARI!
Kitabı az önce bitirdim, o yüzden duygularım henüz çok taze.
Nasıl bir yazı çıkacak, inanın hiçbir fikrim yok.

Kullandığım kısaltmalar:
KCÜD: Kırık Camlar Üzerinde Dans
AYA: Aynı Yıldızın Altında



Hüzün ve umut dolu bir hikâye

     Mickey ve Lucy; biri akciğer kanseri, diğeri bipolar bozukluk denen bir akıl hastalığına yakalanmış iki şansız insan. Ve o kadar çok ihtimal arasında bu iki insanın birbirini bulması, aşık olması, tüm bunları yaşaması... İnanın içlerinden biri sağlıklı olsaydı bu kadar etkileyici bir sonuç çıkmazdı. Mickey'nin hastalığı milyonda bir rastlanan bir rahatsızlık ve neden olduğu olaylar kitabı farklı kılan unsurlardan biri. Lucy ise ailesinden miras kalan akciğer kanseri ile yaşamak zorunda. Tüm bu zorluklara rağmen bir şekilde evliliklerini düzene koymayı başarıyorlar. Aşkları o kadar saf ki bunu tüm güzelliğiyle hissedebiliyorsunuz. Yeri geliyor ve o kötü kaderlerine rağmen keşke onların yerinde olabilsem diyorsunuz.

Gerçek değil
Gerçek değil
Gerçek değil
Gerçek

     Tamam, bu bir kurgu ama gerçek hayatta da yaşanıyor bunlar. Mickey ve Lucy bunun tek örneği değil eminim ki ama benim için ilk oldu. Ben bu denli kötü olacağımı düşünmemiştim. Hayat bu kadar acımasız olabilir mi gerçekten? İnsan inanmak istemiyor. Umut ediyor. Çünkü her şey ne kadar kötü gitse de her zaman bir umut vardır, öyle değil mi?

     İşte ben de ufacık bir umutla da olsa bekledim. Sonunda her şey düzelecek, yazar toparlayacak ve ben yüzümde bir tebessüm ile okuyacağım son satırları.
Olmadı tabii.
     Son 200 sayfa boyunca hep ama hep hüzün vardı. O son sahnede bile beklediğim şey olmadı. Daha da kötü hale geldi her şey. Ve ben kitabı okuduğuma bin pişman, elimde göz yaşlarımın ıslattığı küçücük bir mendil parçasıyla kaldım öylece. (Beni bu kadar ağlattığı için de bir puanını kırdım ve 4 verdim. hıııh. :((( )



Hayatta şunu öğrendim ki, gerçekler delilikten çok daha acımasız.

     

     Kitabın kapağında da geçtiği gibi gerçekten sıra dışı bir evliliği konu alıyor. Başta kulağa çok klişe bir konusu varmış gibi gelebilir ama öyle değil. Daha önce okuduklarıma benzemiyor. Ya da şöyle söyleyeyim; bu denli çarpıcı bir hikaye okumadım henüz. Beni bu derece etkileyeceğini bilsem okur muydum, onu da bilmiyorum.

      Bu arada belirteyim, 'Aynı Yıldızın Altında'da ağladığım kadar ağlamadım. Ama iki kitap arasında dağlar kadar fark var. AYA'yı anımsadığımda yeri geliyor yüzümde bir tebessüm oluşuyor. KCÜD'ta ise bunu yapmam imkansız. Çünkü bu kitapta çok fazla karanlık var.

FOTOĞRAFLAR



ÇEKİLİŞ


Katkıları için Feniks Kitap'a teşekkür ederiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder