26 Ağustos 2012 Pazar

KİTAP YORUMU: Cynthia Hand - KORUYUCU




Koruyucu

Ait Olduğu Seri: Unearthly / Koruyucu #1
Sayfa Sayısı: 322
Goodreads Puanı: 4.18
     Clara Gardner yarı melek olduğunu yeni öğrendi. Damarlarında melek kanının akıyor olması onu insanlardan daha zeki, daha güçlü ve daha hızlı kılmakla kalmıyor, ona verilen bir görevle, bu dünyaya gönderilmesinin bir amacı olduğu anlamına da geliyor. Ancak sorun şu ki bu görevin ne olduğunu kimse bilmiyor, öğrenmek de kolay değil.
     Hayallerinde gördüğü bir orman yangını ve bir yabancı, onu yeni bir kasabaya, yeni bir okula götürüyor. Hayallerindeki çocuğu, Christian’ı gördüğü anda her şey hem bir anlam kazanıyor hem de bütün anlamını kaybediyor. Çünkü ortada, Clara’nın melek olmayan tarafını cezbeden bir başka erkek daha var: Tucker.
     Clara, hiç bilmediği bu dünyada yolunu bulmaya çalışırken birden ortaya çıkan tehlikelerle yüzleşmek ve hiç istemediği seçimler yapmak zorunda kalıyor. Dürüstlük mü, ihanet mi? Aşk mı, görev mi? İyi mi, kötü mü? Hayallerindeki yangın nihayet dindiğinde Clara kaderiyle yüzleşmeye hazır olacak mı?
     Cynthia Hand’in yeni serisinin ilk kitabı olan Koruyucu, bir koruyucu melek olan Clara’nın, kurallara uymakla kalbinin sesini dinlemek arasında kalışını anlatan, bir aşk ve kader hikayesi.


"Aşk mı önce gelir, görev mi?"



YORUMUM -HAFİF ŞİDDETTE SPOILER İÇERİYOR-

     Koruyucu, yayınevinin verdiği %50 indirim kodu ile aldığım kitaplardan birisi. Alalı uzun süre oldu ama okuma fırsatım olmamıştı. Ya da başka kitaplardan sıra gelmedi mi demeliyim? Her neyse...

     Arka Kapak yazısını okuyunca size tipik bir melek kitabı gibi gelebilir belki ama bu, kitap için büyük haksızlık olur. Bir kere hikaye çok ama çok akıcıydı. En azından benim için. Ayrıca şunu da anlamış bulunmaktayım, melekleri, vampirlere tercih ediyorum. Kesinlikle! Ah, aslında hepsi Patch yüzünden~!

   Kitaba değinelim...
     Baş karakter kızımız, yani Clara bir melek. Pardon "ÇEYREK" melek demeliydim.
Yarı melek bir anne + insan soyundan bir baba = ÇEYREK NEFİLİM, yani melek.

     Clara, annesi ve kendisi gibi yine çeyrek nefilim olan kardeşi Jeffrey ile birlikte yaşıyorlar. Babası ile annesi ayrı.

     Kitaba Clara'nın vizyonu ile başlıyoruz. Vizyon dediğim bir çeşit anlık rüya gibi bir şey. Bazen uykuda bazense herhangi bir anda gelebiliyor. Bu vizyonların anlamı, her melek soyundan olanların yaşamlarında en az bir defalığına (bundan tam emin değilim gerçi..)  önemli görev veya görevleri oluyor. Bu görevi vizyonlar sayesinde alıyorlar. Yani vizyon demek, görev demek.

     Clara'nın ilk melek görevi, ilk vizyonu, kitabın başlangıcında şu şekilde geçiyor:


"Başlangıçta ağaçların arasında bir oğlan vardı. Benim yaşlarımda, erkeklikle çocukluk arasında, belki tam on yedi yaşındaydı. Bunu nasıl bildiğimden emin değilim.Yalnızca başını görebiliyordum, koyu kıvırcık saçları ensesine yapışmıştı. Güneşin kuru sıcaklığını hissediyordum. O kadar kızgındı ki her şeyi kavuruyordu. Doğuda gökyüzünü dolduran garip turuncu bir ışık vardı. Dumanın ağır kokusu. Bir an soluk almamı zorlaştıran boğucu bir kederle doldu içim. Nedenini bilmiyordum. Oğlana doğru bir adım atıp, seslenmek için ağzımı açtım. Ama adını bilmiyordum. Toprak ayaklarımın altında ezildi. Oğlan sesimi işitti.  Başını çevirmeye başladı. Bir saniye sonra, yüzünü görebilecektim.

Vizyon orada bitti. Gözlerimi kırptığımda, yok olup gitmişti."


     Vizyonun genel hatları böyle ama her defasında farklı ayrıntılar yakalıyor. En son vizyondaki olayın geçtiği yeri bir plaka sayesinde öğreniyorlar ve böylece Wyoming adlı küçük bir taşraya taşınma hazırlıkları başlıyor. Bu da beraberinde yeni çevre, yeni okul ve arkadaşları getiriyor.

     Okuldaki ilk gününde Clara, vizyondaki çocuk yani Christian'ı görüyor ve gördüğü anda bir vizyon daha giriyor araya. Vizyon geldiği sırada ayakta olduğu için, dışarıdan bayılmış gibi görünüyor haliyle. Gözleri kapanmadan önce son bakıştığı kişi de Christian olduğu için tekrar açtığında, kendini onun kucağında bulması pek şaşılacak şey değil, değil mi? :)

     Clara, çoğunlukla vizyonların etkisi yüzünden Christian'a karşı yoğun duygular besliyor. Kitabın yarısı bu şekilde giderken Tucker bu düzeni bozmasın?

Hemencecik Christian vs. Tucker yapalım o zaman!


     İkisi karakter olarak oldukça farklılar. İkisinin de yakışıklı olması haricinde Christian okulun popüler çocuğuyken Tucker tam olarak popüler anlamda olmasa da herkes tarafından sevilen biri. Christian kibar bir erkek, okulun en güzel (burada Burhan Altıntop'un meşhur amaaaaan tttppzzzz'ı araya girsin :p) kızıyla çıkıyor. Ayrıca zengin de -sanırım öyleydi-. Tucker ise biraz dağınık tipli ama çalışkan -okul dersleri hariç- ve kızlara karşı kibar olmaktan oldukça uzak birisi. Zaten kitabın ilk yarısı boyunca Clara ile ikisinin bir dolu çatışmasını okuyoruz. Bunlar beni epey bir eğlendirmişti.

     Yazar melekleri bir çok gruba ayırmış. Her birinin de farklı isimleri var yalnız ben bunları not almadım, aklıma da gelmiyorlar -pek akılda kalan türden değiller zaten-. Safkanlar, yarı ve çeyrek melek kanı taşıyanlar ve tabii ki düşmüş melekler. Bunların seviyelerine göre güçleri ve kanat renkleri değişiyor. Düşmüş Melekler en alt seviyede gibi düşünülebilir ama tam tersi çok güçlüler. Ayrıca kanat renkleri de siyah, gece kadar...


     Eveet~ Kitabı oldukça beğendim. Son 40 sayfasına kadar bir oturuşta okudum diyebilirim. Sonrasında hafif bir rahatsızlık geçirdiğim için kitabı tekrar elime almam biraz uzun sürdü. Hiçbir yerinde sıkıldığımı hatırlamıyorum ama biraz daha action olsaydı bir de şu düşmüş meleklerden Patch gibi bir eleman katılsaydı seriye fena olmazdı yani. :D

PUAN




     İkinci kitap, yani Kutsanmış'ı da bir an önce alıp okumak istiyorum. Yalnız fiyatlar benim gibi bir öğrenci için biraz tuzlu. İnternette en fazla %25 indirim ile alabiliyorsunuz. Bu %30 veya 35'e çıkarılsa ne güzel olurdu halbuki. Yine de seviyorum ben DEX'i~! Kitaplarını kapaklarına bile bakmadan alırım, o kadar güveniyorum yani. :)

4 yorum:

  1. Melekli kitaplar beni çok korkutuyor eğer cassandra clare inki sayılmazsa hiç bir melek kitabını beğenmedim henüz :/

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle güzel bir yorum olmuş ellerinize sağlık. Yanlız kitabı okumayanlar için çok fazla bilgi var yorumda. Bir de üçüncü paragraftan önce Kitaba deyinelim demişsiniz. Doğrusu "Kitaba değinelim" olacak lütfen dikkat edin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyanları çok fazla rahatsız edecek önemli bilgiler verdiğimi düşünmüyordum ben. Demek ki yanılmışım. Diğer hatamı da görünce çok üzüldüm halbuki yazıyı göndermeden önce defalarca, baştan sona okumuştum yazımı. Acemiliğime verin lütfen.

      Uyardığınız için teşekkür ederim, bundan sonra daha dikkatli olurum. :)

      Sil